Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Göze, kış aylarında düşen kan bağışına dikkat çekerek, kan bağışının sürekliliği hakkında açıklama yaptı.

Kan bağışının, insan yaşamını doğrudan etkileyen ve toplumsal dayanışmanın en somut göstergelerinden birisi olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Dr. Öğr. Üyesi Hasan Göze, “Özellikle kış aylarında kan bağışı oranlarının ciddi ölçüde düştüğünü gözlemlemekteyiz. Bu durum, kış mevsiminin getirdiği hava şartları nedeniyle ulaşım zorluğu, grip ve diğer solunum yolu enfeksiyonları gibi nedenler kan bağışlarını azaltmakta ve halk sağlığını tehdit eden bir probleme dönüşebilmektedir.” dedi.

Göze açıklamasında,  “Kan ve kan ürünleri; hematolojik hastalıklar, onkolojik tedaviler, cerrahi operasyonlar ve travma gibi birçok durumda hayati önem taşır. Örneğin, lösemi ve lenfoma gibi hastalıklarda uygulanan kemoterapi sonrası düzenli kan transfüzyonlarına ihtiyaç duyulur. Talasemi veya orak hücreli anemi gibi genetik hastalıklar sürekli kan transfüzyonlarını zorunlu kılar. Bu nedenle, kış aylarında bağışın azalması bu hastaların tedavi süreçlerini aksatabilir ve hayati riskler oluşturabilir.” ifadelerini kullandı.

Kan bağışının sürekli olması gerektiğini hatırlatarak sözlerine devam eden Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Göze, “Kan bağışı yalnızca ihtiyacı olan birine yardım etmenin ötesinde toplumsal dayanışmanın da bir göstergesidir. Özellikle kış aylarında bir saatlik zaman ayırarak yapacağınız kan bağışıyla birden fazla kişinin hayatını kurtarabilirsiniz. Bu nedenle toplumun her kesimini kan bağışı yapmaya davet ediyorum." sözlerine yer verdi.