Festivalin açılışına katılan Etimesgut Belediye Başkanı ve aynı zamanda Kent Tiyatrosu kurucusu Erdal Beşikcioğlu, etkinlik boyunca sanatçılarla bir araya geldi. Başkan Beşikcioğlu, yaptığı açıklamada festivalin taşıdığı anlamı şu sözlerle dile getirdi:

“Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, yalnızca sinema değil; bir direnişin, bir umudun ve bir yaratıcı ifadenin sahnesidir. Kadınların anlattığı hikayeler toplumun vicdanını temsil eder.  Sanat birleştirir, iyileştirir ve ileri taşır. Kadın sanatçılarımızın anlattığı her bir hikaye, bizim ortak hafızamızın birer parçası. Bu festivalle hem sanatın hem de kadının gücünü bir kez daha gözler önüne serdik. Bu yıl 28’incisi düzenlenen bu köklü festivalin bir parçası olmaktan onur duyuyoruz. Tüm yönetmenlerimizi, oyuncularımızı ve emeği geçen herkesi ayrı ayrı kutluyorum."

Festivalin ilk gününde, oyuncu ve yönetmen Ece Dizdar’ın yönettiği kısa film “Benzersiz Kadınlar Benzersiz Hikayelerini Anlatıyor” sergilendi. Gösterim sonrası, Zeynep Atakan’ın moderatörlüğünde söyleşi yapıldı.

Festival kapsamında gösterilen filmlerden biri olan “Su Yüzü”, yönetmen Zeynep Köprülü’nün etkileyici anlatımıyla seyirciyi doğa, kadın ve hafıza kavramları etrafında bir düşünce yolculuğuna çıkardı. 

Ceylan Özgün Özçelik’in yönettiği “On Saniye”, zamanın içinde sıkışıp kalan kadınların iç dünyasını yansıttı. Minimalist kurgusuyla öne çıkan film, izleyenleri on saniyelik bir sessizliğin içinde yüzleşmeye davet etti.

Yönetmen Eylem Şen’in “Arkadaşım Pınar” adlı filmi, dayanışmanın ve kadın dostluğunun önemine vurgu yaptı.

Nesime Karateke’nin yönetmenliğini üstlendiği “Seva”, Kürt kadınlarının kültürel mirasını ve yaşam mücadelelerini zarif bir sinema diliyle ortaya koydu. Film, izleyicilere hem etnografik hem duygusal bir deneyim yaşattı.

Festivalin en çarpıcı filmlerinden biri de İngilizce ve Türkçe altyazılarla gösterilen “Black Box Diaries” oldu. Film ekibi de gösterim sonrası salonda hazır bulunarak izleyicilerin sorularını yanıtladı.